19 Ocak 2008
15 Ocak 2008
14 Ocak 2008
12 Ocak 2008
Tanrı Yanılgısı - Türkiye
Richard Dawkins'in Tanrı Yanılgısı isimli kitabı uzun süredir görüp de almak istediğim bir kitaptı, geçenlerde Ahmet Cihat da bir mailinde bahsedince "iyi işte okuyup çarpılmayan bir örnek var" diyip aldım bugün. Şaka bir yana daha önsözünü ve başını okumama rağmen kitap beklediğimden çok saha sert çıktı.
Sonra da Aysu kitabı sorunca, ona kitabın wikipedia'daki linkini göndereyim dedim. Linke kendim bakarken en altta ülkemiz için de özel bir bölüm olduğunu farkettim. Bölüm şöyle:
"Legal repercussions in Turkey
In Turkey, as of late November 2007, a prosecutor has launched a probe into whether The God Delusion is "an attack on religious values". The Turkish publisher and translator, Erol Karaaslan, has said he would be questioned by an Istanbul prosecutor as part of the official investigation into the book. Karaaslan could face trial and up to one year in prison if the prosecutor concludes that the book "incites religious hatred" and insults religious values.[48] "
Yani hakikaten böyle zihniyetli bir ülkede yaşamak bir utanç halini aldı. Bugünkü haberlerde çıkan kendi saçından utanan fösrt leydinin Amerika'daki restoranda daha önce domuz eti pişmiş tavada yapılan yemeği reddedip "domuz eti değmemiş" tava istemesi, veya daha önceki, akp genel merkezinin karşısındaki restoranda yine o kişilerin isteğiyle "önceden alkol değmiş" bardakların değiştirilmesi gibi şeyler bu ülkeyi yönetenlerin ne kadar ilkel ve zavallı bir zihniyete sahip olduklarının akıllara sığmayacak göstergeleri.
Bu kitap daha önsözünde "okuyanı Ateist yapmayı amaçladığını" açık ve şekil bir biçimde belirtiyor. Bugüne kadar her zaman Allah'a veya tanrıya veya ne derseniz diyin ona inandım ve bu kitabı okuduktan sonra da hala inanacağımı düşünüyorum. Fakat yukarıdaki kişilerin inandıkları veya zamanında üzerine düşünmemeleri konusunda eğitilip zorla inandırıldıkları şeye asla inanmayacağım. Çünkü bana verilmiş olan bir düşünme yeteneği ve mantık var; ve bunları yukarıdaki insanlar gibi kullanmayıp reddetmek en çok "o" yaratıcıya ihanet bence.
Sonra da Aysu kitabı sorunca, ona kitabın wikipedia'daki linkini göndereyim dedim. Linke kendim bakarken en altta ülkemiz için de özel bir bölüm olduğunu farkettim. Bölüm şöyle:
"Legal repercussions in Turkey
In Turkey, as of late November 2007, a prosecutor has launched a probe into whether The God Delusion is "an attack on religious values". The Turkish publisher and translator, Erol Karaaslan, has said he would be questioned by an Istanbul prosecutor as part of the official investigation into the book. Karaaslan could face trial and up to one year in prison if the prosecutor concludes that the book "incites religious hatred" and insults religious values.[48] "
Yani hakikaten böyle zihniyetli bir ülkede yaşamak bir utanç halini aldı. Bugünkü haberlerde çıkan kendi saçından utanan fösrt leydinin Amerika'daki restoranda daha önce domuz eti pişmiş tavada yapılan yemeği reddedip "domuz eti değmemiş" tava istemesi, veya daha önceki, akp genel merkezinin karşısındaki restoranda yine o kişilerin isteğiyle "önceden alkol değmiş" bardakların değiştirilmesi gibi şeyler bu ülkeyi yönetenlerin ne kadar ilkel ve zavallı bir zihniyete sahip olduklarının akıllara sığmayacak göstergeleri.
Bu kitap daha önsözünde "okuyanı Ateist yapmayı amaçladığını" açık ve şekil bir biçimde belirtiyor. Bugüne kadar her zaman Allah'a veya tanrıya veya ne derseniz diyin ona inandım ve bu kitabı okuduktan sonra da hala inanacağımı düşünüyorum. Fakat yukarıdaki kişilerin inandıkları veya zamanında üzerine düşünmemeleri konusunda eğitilip zorla inandırıldıkları şeye asla inanmayacağım. Çünkü bana verilmiş olan bir düşünme yeteneği ve mantık var; ve bunları yukarıdaki insanlar gibi kullanmayıp reddetmek en çok "o" yaratıcıya ihanet bence.
10 Ocak 2008
09 Ocak 2008
Suicide in the Trenches
I knew a simple soldier boy
Who grinned at life in empty joy,
Slept soundly through the lonesome dark,
And whistled early with the lark.
In winter trenches, cowed and glum,
With crumps and lice and lack of rum,
He put a bullet through his brain.
No one spoke of him again.
You smug-faced crowds with kindling eye
Who cheer when soldier lads march by,
Sneak home and pray you'll never know
The hell where youth and laughter go.
Siegfried Sassoon
Who grinned at life in empty joy,
Slept soundly through the lonesome dark,
And whistled early with the lark.
In winter trenches, cowed and glum,
With crumps and lice and lack of rum,
He put a bullet through his brain.
No one spoke of him again.
You smug-faced crowds with kindling eye
Who cheer when soldier lads march by,
Sneak home and pray you'll never know
The hell where youth and laughter go.
Siegfried Sassoon
07 Ocak 2008
Yengeç
Yengeçler sempatik ve başkalarının problemleriyle ilgilenir görünmeye çalışan, son derece yapmacık tiplerdir. Ama biz bu sahte şirinlik numaralarını yemeyiz. Tembeldir, bi iş yapıcam diye aklı çıkar. Saftır da biraz. Sahtedir ve kolay kandırılır, yani salak. Bu arada akıl hastanelerindekilerin yüzde 90'ının yengeç burcu olduğu söyleniyor, yengeçler haberiniz ola!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)